Kötü bir geleneğimiz var; oy verip başımıza getirdiğimiz iktidarlardan sadece ve sadece iş istiyoruz. Onlar da bol bol iş verip maaş ödüyor... Hizmet mi? Hak getire!.. Pekala böylesi bir ortamda çağdaş Türkiye'den nasıl bahsedebilirsiniz?.. Kendi haklarımızı kullanan insanlara tapınılır mı?..
HAKAN YAĞCIOĞLU - Maalesef siyaset anlayışımız değişmiyor. Tıpkı Cumhuriyet'in ilk yıllarındaki gibi, eş dostu devreye sokup, 'Hamili kart yakinimdir' mantığından sıyrılamıyoruz. Son seçimlerde bu iyice ayyuka çıktı. AKP'lisi de, CHP'lisi de, bilmem nelisi de "ben sana oy verdim, eşimi dostumu işe al" diye söylenip, kapıya dayanıyor.
53 yıldır yaşadığım bu ülkede, başka bir yaklaşım göremedim. Tek tük, gerçekten dava adamı olan insanların, hiç bir menfaat gözetmeksizin oy verdiğini gördüm, ama azınlıktaydılar. Diğerleri, hep iş takipçiliği, rant, eşine dostuna iş bulma umuduyla sandıklara gitti. Sonuç ortada. Demokrasi, çağdaşlık, gelişme hepsi fasa fiso oldu. Dolara belden bağlıyız. 7 düvele karşı özgürlük savaşı veren atalarımızın aksine, Süper Güç denen devletlerden hâlâ korkar haldeyiz.Kendi göbeğimizi kesemiyoruz. S400'ün hesabını vermeye çalışıyoruz, F-35 sisteminden atıldık diye veryansın ediyoruz. Karalar bağlıyoruz. Bu devletlere kafa tutmak, çağdışı kalmak olarak adlandırılıyor. çünkü kendi teknolojik devrimimizi gerçekleştirememişiz. Hâlâ bir alt yapımız yok. İşte Düzce'deki sel felaketi... Fazla söze ne hacet!.. ( 15.02 )